DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI

Trafik kazaları sonucunda bir kişi öldüğü zaman bazı kişiler onun ekonomik desteğinden, mali yardım ve bakımından yoksun kalabilirler. Ölenin bu destek ve yardımından yoksun kalanlar destek kaybı sonucu uğradıkları zararlar için zarar verenden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebiliriler. Bu tazminatın amacı ölenin yaşarken destek verdiği kişilerin hayatlarını değişiklik olmadan sürdürebilmeleri, sosyal ve ekonomik yaşantılarına ölümden önceki gibi devam edebilmelerinin sağlanmasıdır.

1) Kimler destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler?
Ölen kişinin sağ olduğu dönemde destek ve yardımda bulunan kişiler destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilirler.

  • Ölen kişinin mirasçısı olmayanlar bu tazminat talebinde bulunabilir mi?
    Destekten yoksun kalma tazminatı, destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız talep hakkıdır. Yoksun kalan bu hakkı ölenden miras yoluyla değil doğrudan doğruya, asli bir şekilde kazanmaktadır.[1]  Yoksun kalabilecek kişiler,  mirasçılardan daha fazladır. Bu bakımdan mirasçı olmayan nişanlı, arkadaş, üvey çocuklar da bu tazminat talebinde bulunabilir. Bu kişiler ölen kişinin kendilerine destekte bulunduğunu ispatlamak zorundadır.
  • Ölen kişinin gelecekte kendisine destek olacağına inanan kişiler tazminat talep edebilir mi?
    Ölmeseydi ileride başkasına bakması kuvvetle muhtemel olan kişiye, farazi destek denir. Farazi destekte akla gelen ilk kişiler küçük çocuklardır. Küçük çocukların farazi destek sayılmalarında ana ve babalarının ekonomik durumlarıyla çocukların fikri ve fiziki yetenekleri, becerileri göz önünde tutulur.[2]

    Damadın da kayınbaba ve anne için farazi destek olma ihtimali her zaman vardır. Üvey çocuklarla evlatlık da farazi destek olabilir.
  • Tazminat talebi yoksun kalanın ölmesi halinde mirasçılara geçebilir mi?
    Destekten yoksun kalan, bakıma muhtaç hale düşmeden önce ölmüşse mirasçılarının bu davayı açması mümkün değildir. Bakıma muhtaç hale gelmek, yoksullukla karıştırılmaması lazımdır. Burada bakıma muhtaç hale gelmek zarar görenin desteğin ölümünden önceki sosyal ve ekonomik hayat seviyesini sürdürememesi anlamındadır.

    Destekten yoksun kalan, ölümünden önce bakıma muhtaç hale düşmüşse, mirasçıları miras bırakanlarının bakım ihtiyacı doğduğu andan ölümü anına kadar olan devre için tazminat davası açabilir.

    Zarar veren, destekten yoksun kalanın ölümünden önce tazminat talebini kabul etmiş veya mahkemece tazminata mahkum edilmiş ise, tazminat talebi destekten yoksun kalanın bakım ihtiyacı gerçekleşmemiş olsa bile mirasçılarına geçer.

2) Zarar hesaplanırken neler göz önünde tutulur?

  • Desteğin gelir durumu
    Ölenin, yani desteğin, gelir durumu, ekonomik imkanları esas alınır. Ayrıca davacının ekonomik durumu (gelir düzeyi) esas alınır.
  • Yardım miktarı
     Ölüm anına kadar destekte yardımda bulunuyor ve bunun miktarı biliniyorsa bu miktardan hareket edilir. Ayrıca bu miktarda gelecekte olabilecek artma ve eksilmeler göz önüne alınır. Buna karşılık yardım tam ve kesin olarak bilinemiyorsa yardım miktarı, desteğin mali gücüne, davacının hayat seviyesine, yakınlık ilişkilerine göre değişir.[3] Destek kendine da bakmakla yükümlü olacağından gelirinin tamamı destek olarak ayrılamaz.
  • Desteğin (yardımın) devam süresi
    Destek süresi hesaplanırken, bir yandan desteğin çalışma süresi, diğer yandan da davacının yaşama süresi dikkate alınır. Hakim her somut olayda destek ölmeseydi davacı daha ne süre bakacak idiyse bu süreyi destek süresi kabul etmektedir. Destek süresinin tayininde yardım görenin de yaşama süresi, çocuksa çalışmaya başlama anı göz önünde tutulur.
  • Kimden bu tazminat talebinde bulunulur?
    Karayolunda birden fazla aracın kazaya karışması halinde öncelikle karşı taraftaki aracın sürücüsünün meydana gelen kazada sorumluluğu bulunmaktadır. Araç sürücüsü dışında aracın işleteni ve araç işleticisinin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi de meydana gelen trafik kazasından sorumludur. Uygulama, dava işlemlerinde ve trafik kazası açısından bir diğer sorumlu sigorta şirketleridir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (ZMSS) kapsamında sigorta şirketi sigortalının karışmış olduğu kazada üçüncü kişilerin uğramış olduğu maddi zararları teminat limitleri ve sigortalının sorumluluğu dahilinde karşılar.
  • Kazaya karışan aracın sigortası yoksa veya sigortalı tespit edilemiyorsa ne yapılmalıdır?
    KTK gereğince Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırılması zorunlu olmakla birlikte bu kurala uymayan bir sürücünün kazaya karışmış olması mümkündür. Böyle bir durumda zarar görenin uğramış olduğu bedensel zararlar Güvence Hesabı tarafından karşılanır. Hangi hallerde zararın karşılanacağı Sigortacılık Kanunu madde 14’de sayılmıştır. Karşı taraftaki araç tespit edilemiyorsa ve araç tespit edilse de sigorta yapılmamışsa ve maddede sayılan diğer hallerde Güvence Hesabına başvuru yapılabilir. Güvence Hesabı, kazanın gerçekleştiği tarihte geçerli olan sigorta poliçesinin teminat limitleri dahilinde sorumludur.
  • Dava zamanaşımı süresi nedir?
    Destekten yoksun kalma nedeni ile açılacak olan tazminat davasının, zarar ile tazminat yükümlüsünün öğrenilmesinden itibaren 2 yıl zamanaşımı süresi vardır. Kazadan sonra tedavi aşaması gibi süreler dâhil edilerek, ölüm gününden sonra zamanaşımı süresi başlatılır.

    Tazminat ödemekle yükümlü olan kişi ya da meydana gelen zarar sonradan öğrenilmesi durumunda 10 yıllık zamanaşımı süresi vardır.

Yukarıdaki kısa açıklamalar aydınlatma amacı taşımakta olup, somut hukuki durumlara çözüm teşkil etmemektedir. Karşılaşacağınız hukuki sorunlar için bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Kılıç Hukuk Bürosu


[1]PROF. DR. FİKRET EREN, BORÇLAR HUKUKU GENEL HÜKÜMLER,2016,Sf.775
[2]TANDOĞAN, MESULİYET, Sf.303
[3] TANDOĞAN, MESULİYET, Sf.305

TOP Call Now Button