HANGİ TAŞERON İŞÇİLERİN KADROYA GEÇİRİLECEĞİ SORUNU

Daha önceki bir makalemizde 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kadroya geçirilmeyen taşeron işçilerin dava hakkından söz etmiştik. Burada ise kararname ve Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Personel Çalıştırılmasına Dayalı Hizmet Alımı Sözleşmeleri Kapsamında Çalıştırılmakta Olan İşçilerin Sürekli İşçi Kadrolarına Veya Mahalli İdare Şirketlerinde İşçi Statüsüne Geçirilmesine İlişkin 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 23 Ve Geçici 24 Üncü Maddelerinin Uygulanmasına Dair Usul Ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik gereği hangi taşeron çalışanlarının kadroya geçirileceği sorunu açıklanacaktır.

696 sayılı KHK’nın 127. maddesinde, taşeron düzenlemesinin hangi idari kurum ve kuruluşları kapsadığı ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Ancak bu madde ile birlikte dikkat edilmesi gereken bir takım hususlar daha bulunmaktadır. Şöyle ki; Bahsi geçen KHK’ya dayanarak merkezi idarelerde çalışan taşeron işçilerin kadroya geçebilmeleri için 127. maddeye göre şu şartlar aranacak:

1) İşçinin çalıştırıldığı ihalenin personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı ihalesi olması,
Merkezi idareler için şu koşulların olduğu hizmet alımları “personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı” sayılacak:

-İhale konusu işte çalıştırılacak personel sayısının ihale dokümanında belirlendiği,
-Bu personelin çalışma saatlerinin tamamının idare için kullanıldığı,
-Yaklaşık maliyetinin en az %70’lik kısmının asgari işçilik maliyeti ile varsa ayni yemek ve yol giderleri dâhil işçilik giderinden oluştuğu,
-Yıl boyunca devam eden ve niteliği gereği süreklilik arz eden işlere ilişkin hizmet alımları olması gerekmektedir.
Hizmet alımı sözleşmesi kapsamında farklı hizmet türleri varsa, her bir hizmet türü ayrı ayrı değerlendirilecek ve sadece “personel çalıştırılmasına dayalı hizmetlerde” çalışan işçiler kapsam alınacak, diğer hizmetlerde çalışan işçiler kapsam dışı olacak.

2) İşçinin Devlet Memurları Kanunu’ndaki bazı şartları taşıması,
-Türk vatandaşı olmak,
-Kamu haklarından mahrum bulunmamak,
-Bazı suçlardan mahkûm olmamış olmak,
-Askerlikle ilgisi bulunmamak,
-Görevi yapmasına engel akıl hastalığı bulunmamak,
-Güvenlik soruşturması ve/veya arşiv araştırması yapılmış olmak.

3) İşçinin emeklilik, yaşlılık veya malullük aylığına hak kazanmamış olması, 
4) İşçinin 4 Aralık 2017 tarihi itibariyle taşeronda çalışıyor ya da bu tarih itibariyle analık veya hastalık izninde ya da askerde olması, 
5) Bu kapsamda çalıştırılmalarına ilişkin olarak açtıkları davalardan ve/veya icra takiplerinden feragat edeceğine dair yazılı beyanda bulunmak,
6) En son çalıştığı idare ile daha önce kamu kurum ve kuruluşlarında alt işveren işçisi olarak çalıştığı iş sözleşmelerinden dolayı bu madde ile tanınan haklar karşılığında herhangi bir hak ve alacak talebinde bulunmayacağını ve bu haklarından feragat ettiğine dair yazılı bir sulh sözleşmesi yapmayı kabul ettiğini yazılı olarak beyan etmek gerekmektedir.

İşçiler, taşeronda çalıştıkları döneme ilişkin ödenmeyen hak ve ücretlerini taşeron şirketlerden talep edebilecek. Ayrıca Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, hak ve alacaklara ilişkin feragatin işçilerin kıdem tazminatı ve yıllık izne esas kıdem sürelerini kapsamayacağını, işçilerin mevcut kıdem süreleri ile kadroya geçirileceklerini, kıdem tazminatı ve yıllık izin hesabında işçilerin taşeronda çalıştıkları sürenin de dâhil edileceğini açıkladı.

7) İşçinin başvuru yapması, 

8) İşçinin yapılacak sınav ya da sınavlarda başarılı olması.

İşçilerin Tabi Olacağı TİS;

Taşeron şirketin işkolu ile işçinin kadrosuna geçirildiği idarenin işkolunun aynı olması halinde, işçiler idarenin işyeri üzerinden SGK’ya bildirilecek. Yani kadroya geçirilen işçi, mevcut kadrolu işçi ile aynı işyerinin işçisi olarak tescil edilecek. Böylece bu işçiler, kadrolu işçilerin toplu iş sözleşmesinden yararlanma olanağına sahip olacak. Ancak KHK’de getirilen sınırlama gereği, bu işçilerin ücret, mali ve sosyal hakları, “geçişten önce alt işveren işçilerini kapsayan, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar bu toplu iş sözleşmesinin uygulanması suretiyle oluşan ücret ile diğer mali ve sosyal haklardan fazla” olamayacak.

Taşeron şirketin işkolu ile işçinin kadrosuna geçirildiği idarenin işkolunun farklı olması halinde, kadroya geçirilen işçiler, taşeron işyerinin işkolunda yeni tescil edilecek işyerinden SGK’ya bildirilecek. Yani kadroya geçirilen işçiler, mevcut kadrolu işçilerin yer aldığı idarenin mevcut işyeri ve işkolu üzerinden bildirilmeyecek. Bu işçilerin ücreti ile diğer mali ve sosyal hakları, Yüksek Hakem Kurulu tarafından karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesinin bitimine kadar, bu toplu iş sözleşmesine göre belirlenecek.

Kadroya Geçirilmeyen İşçiler;

Yukarıda da belirttiğimiz üzere KHK kapsamında olup da kadroya geçirilmeyen işçilerin dava hakkı üzerine daha önce başka bir makale yayınlamıştık. Ancak burada kapsam dışında kalan veya kapsam dahilinde olup da kadroya alınmayan işçilere ne olacağı hususu açıklanacaktır. Şöyle ki; bu hususta KHK’da bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak KHK ile kapsama alınmayan idare ya da ihale türlerinde çalıştırılan işçilerin ihaleleri devam edecek. İşçilerin bu ihalelerde çalıştırılmaya devam etmesinin önünde bir engel yok. Kapsamda olup koşulları taşımadığı için kadroya alınmayan işçilerin çalıştırıldıkları ihaleler, kadroya geçiş tarihi itibariyle sona erecek. Bu işçiler için başka bir düzenleme yer almadığı için, geçiş tarihinde bu işçilerin iş sözleşmelerine son verilmesi kuvvetle muhtemel. Bu durumda ise çalışma sürenize ilişkin işçilik alacaklarınızı talep edebileceğinizi unutmayın.

Yukarıdaki kısa açıklamalar aydınlatma amacı taşımakta olup, somut hukuki durumlara çözüm teşkil etmemektedir. Karşılaşacağınız hukuki sorunlar için bir avukata danışmanızı tavsiye ederiz.

Kılıç Hukuk Bürosu

In article 127 of Decree Law No. 696, it is stated in detail which administrative institutions and organizations cover the subcontracting arrangement. However, there are some other points to be considered together with this article.

Kılıç Hukuk Bürosu

Indemnisation des chèques selon la loi sur le commerce [1]; la personne qui organise un chèque qui est partiellement ou totalement absent devant le répondant est un autre concept qui est obligé de payer 10% du prix impayé.

Kılıç Hukuk Bürosu

TOP Call Now Button